Connect with us

Sağlık

Çocukların Obeziteden Korunması İçin 17 Öneri

Çocuklukta obezite, çocukları ve ergenleri etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur.

Yayınlandı

on

Obezite günümüzde çocukları, bir zamanlar yetişkinlerin sorunu olarak kabul edilen diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi sağlık sorunlarına sürüklemektedir. Çocuklukta obezite aynı zamanda özgüven eksikliğine ve depresyona da yol açabilir. Çocukları obeziteden korumak için en iyi stratejilerinden biri, tüm ailenin yeme ve egzersiz alışkanlıklarını iyileştirmektir. Çocuklukta obeziteyi tedavi etmek ve önlemek, çocuğun sağlığının şimdi ve gelecekte korunmasına yardımcı olur. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Eser Akkuş, çocuklarda obezite konusunda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Obezite çocukları toplumdan soyutlayabilir

Çocuklarda obezite, pek çok etkenin bir araya gelmesi ile ortaya çıkabiliyor. Bunlar, annenin çocuk dünyaya gelmeden karşılaştığı problemlerden aile içindeki çatışmaya kadar geniş bir yelpazede görülebiliyor. Araştırmalar obez çocukların dış görünüş açısından arkadaşları tarafından daha zor kabul edildiğini, aileleriyle daha çok tartıştıklarını, sosyal aktivitelerle ilgilenmediklerini veya arkadaş edinmekten korktuklarını, dolayısıyla psikolojik olarak kötü etkilendiklerini göstermektedir.

Şişmanlık çocuğun değil ailenin başa çıkması gereken bir sorun! 

Çocukların büyüme ve gelişim süreci devam ettiğinden çocuklar için zayıflama diyetleri önerilmemektedir.  Onları sağlıklı ve dengeli beslenmeye yönelik davranış değişikliğine ve uygun bir egzersiz programına yönlendirerek kilo kaybı sağlanmalıdır. Bu yöntemle tedavi süresince çocuklar kilo yüzünden stres altında kalmadan, sağlıklı diğer akranları gibi normal büyüme ve gelişme sürecini yakalayabilmektedirler. 

Ayrıca; obezitenin önlenmesi ve tedavi edilme sürecinde ebeveynlerin tutumu da çok önemlidir. Böyle bir durumda çocuklar kendilerini dışlanmış hissederler. Bu nedenle çocukta sorunun sadece kendi için kötü bir problem olmadığını anlamasına; ailenin kendisi için çaba harcadığını düşünmesini sağlamaya ve onu cesaretlendirmeye çalışmak gereklidir. 

Çocuklarda obezitenin önlenmesi için ailelere düşen görevler şunlardır; 

  1. Kesinlikle “şişman çocuk sağlıklıdır, ileride boya gider” diye düşünmeyin.
  2. Çocuğunuzu kendiniz diyete sokmayın. Sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak için mutlaka bir beslenme ve diyet uzmanından yardım alın.
  3. Günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapmalarını sağlayacak ortam oluşturun.
  4. Çocuğunuzun okulun spor etkinliklerine katılmasını sağlayın.
  5. Beraberken basit yürüyüşler yapın, yürüme mesafesindeki yerlere arabayla değil yürüyerek gitmeye çalışın.
  6. Saatlerce televizyon ve bilgisayar önünde zaman geçirmesini önleyecek fiziksel aktivite içeren faaliyetler yaratmaya özen gösterin ve gerektiğinde onlara eşlik edin.
  7. Yemek hazırlarken çocuğunuzun da size yardım etmesini sağlayın.
  8. Yemek saatlerini düzene koyun ve beraber yemek masasına oturun. 
  9. Çocuğunuza yavaş yeme alışkanlığı kazandırın.
  10. Çocuğunuza su içme alışkanlığı edindirin
  11. Çocuğunuzun tek tip beslenmesini önleyin, tabağında çeşitliliği sağlayın.
  12. Büyük porsiyonları azaltın ve ideal porsiyonlara alıştırın.  
  13. Sevmediği bir yemeği reddetmesi halinde, ısrar etmeyin iki gün sonra tekrar o yemeği sunun, düzenli aralıklarla o yemeği tüketmesini sağlayın. 
  14. Sizin yemeyi sevmediğiniz hiçbir şeyi çocuğunuzun da yemesini beklemeyin. 
  15. Fast food, şeker, bisküvi ve çikolata gibi besinleri tamamen yasaklamayın, çünkü yasaklar onları daha çekici yapacağı için zaman zaman onları dengeli olarak tüketmesine izin verin.
  16. Çocuklarınızı ödüllendirirken pasta, tatlı, çikolata, şeker kullanmak yerine meyveyi tercih edin. 
  17. Çocuğunuza beslenme çantası hazırlayın ve tercihiniz meyve, süt veya peynirli sandviç gibi kalorisi düşük, az yağlı besinler olsun.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Kalp dostu ve kanser savaşçısı domatesin faydaları

Sağlık açısından birçok faydası olan domates Türk mutfağının da olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Zengin besin içeriği ve antioksidan özellikleri ile kalp, cilt ve göz sağlığını koruyor, sindirim ve bağışıklık sistemini destekliyor.

Yayınlandı

on

Yazar:

Sağlık açısından birçok faydası olan domates Türk mutfağının da olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Zengin besin içeriği ve antioksidan özellikleri ile kalp, cilt ve göz sağlığını koruyor, sindirim ve bağışıklık sistemini destekliyor. Domatesi taze, mevsiminde ve organik tüketmek gerekiyor. Domatesin pişirilmesi veya işlenmesi, içinde bulunan değerli bir antioksidan olan likopenin de faydalarını artırıyor. Memorial Şişli Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Sinem Türkmen, domatesin sağlığa faydaları ve bu mevsimde konserve domates yapılırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. 

Domates (Solanum lycopersicum), patlıcan, biber ve patatesle birlikte patlıcangiller familyasına ait bir meyvedir. Çoğunlukla sudan oluşur, karbonhidrat içeriği ise oldukça düşüktür. Domates, C, A, K vitamini, potasyum ve folat açısından zengindir. Ayrıca diyet lifi ve antioksidanlar içerir. Domatese güzel kırmızı rengini likopen adı verilen bir antioksidan vermektedir. Kırmızı rengin dışında mor, sarı, turuncu ve yeşil renkte olan domates türleri de bulunmaktadır.

Zengin antioksidan içeriği ile kanserden korunmaya yardımcı

Antioksidanlar hücrelere zarar verebilecek ve bağışıklık sistemini etkileyebilecek serbest radikaller adı verilen moleküllerle savaşır. Domates likopen açısından zengin bir besindir. Likopen; akciğer, mide veya prostat kanseri olma olasılığını azaltabilir. Olgun domateslerde daha bol bulunan likopen, domates pişirildiğinde daha da etkili hale gelmektedir. Çünkü ısı, meyvenin kalın hücre duvarlarını parçalar ve likopenin vücut tarafından daha kolay erişilebilir hale gelmesini sağlar. Bu nedenle; domates suyu, domates salçası ve domates sosları likopenin en zengin besin kaynaklarıdır. Bilimsel çalışmalar, domates ve domates ürünleri ile prostat, akciğer ve mide kanseri vakalarının daha az görülmesi arasında bağlantı olduğunu göstermiştir. Birçok çalışma, özellikle pişmiş domates olmak üzere, yüksek miktarda domates tüketen erkeklerin prostat kanseri riskinin azaldığını bulmuştur. Genellikle sebze ve meyvelere sarı veya turuncu bir renk veren bir antioksidan olan beta karoten, vücutta bağışıklık sisteminin olmazsa olmazı A vitaminine dönüştürülür. Yapılan çalışmalar domates kabuğunda bulunan naringenin adlı flavonoidin, vücuttaki iltihabı azalttığı ve çeşitli hastalıklara karşı koruma sağladığını göstermiştir. Güçlü bir antioksidan bileşik olan klorojenik asit, kan basıncı yüksek seviyelerde olan kişilerin kan basıncını düşürebilir. 

Domates cildi güzelleştiriyor, kalbi koruyor 

Domateslerin çiğ ve pişmiş olmak üzere çeşitli formlarda düzenli olarak tüketilmesi olası faydalarından tam olarak yararlanılmasını sağlayacaktır. Domatesin sağlığa faydalarından bazıları şunlardır:

Kalp Sağlığı: Likopen ve diğer antioksidanlar, damarları koruyarak kolesterol seviyelerini düşürür ve kalp hastalıkları riskini azaltır. Domatesin potasyum içeriği de kan basıncını düzenlemeye yardımcı olabilir. 80 gr’lık bir domates porsiyonu yetişkin bir bireyin günlük potasyum ihtiyacının yaklaşık %5’ini karşılar. Potasyum açısından zengin besinler tüketmek daha düşük felç riskiyle ve daha düşük kalp hastalığı oranlarıyla ilişkilendirilebilir. Likopen ayrıca LDL “kötü” kolesterol seviyesini ve kan basıncını düşürmeye de yardımcı olabilir. Orta yaşlı erkekler üzerinde yapılan bir çalışmada, kandaki yüksek likopen ve beta-karoten seviyelerinin kalp krizi ve felç riskini azalttığı görülmüştür.

Göz Sağlığı: Domates, lutein, zeaksantin ve vücutta A vitaminine dönüşen beta-karoten içerir. Bu bileşikler, göz sağlığını destekler, gözlerin yorulmasını önlemeye ve göz yorgunluğundan kaynaklanan baş ağrılarını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Cilt Sağlığı: İçeriğindeki likopen ve diğer antioksidanlar, cilt hücrelerini serbest radikallerden koruyarak cildin daha sağlıklı ve genç kalmasına yardımcı olabilir. Domates, aynı zamanda güneş yanıklarına ve UV ışınlarına karşı koruma sağlar. Bir çalışmaya göre, 10 hafta boyunca her gün 40 gram domates salçasını (16 mg likopen sağlar) zeytinyağı ile birlikte tüketen kişilerde %40 daha az güneş yanığı görülmüştür. 

Sindirim Sistemi: Domates, diyet lifi açısından zengin olduğundan, sindirim sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur ve kabızlık riskini azaltır. Orta boy bir domates, sindirim için gerekli ve faydalı olan çözünmeyen ve çözünen liften oluşan 1,5 gram lif sağlar. Sağlıklı yetişkin kadınlar günde 25 gram lif, erkekler için 38 gram almayı hedeflemelidir. Domatesler hem çözünebilir hem de çözünmeyen lif kaynağıdır. Çözünebilir lif, sindirim sırasında jel benzeri bir doku oluşturmak için suyu tutar. Çözünmeyen lif dışkıya hacim kazandırır. Bu değişikliklerin her ikisi de dışkının kolondan daha kolay geçmesini sağlar.

Bağışıklık Sistemi: Domates bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olan antioksidanlar olan C vitamini ve beta-karoten kaynağıdır. Orta boy bir domates sağlıklı bir yetişkinin C vitamini ihtiyacının %28’ini sağlayabilir. Araştırmalar, domates suyunun virüsleri savuşturma da dahil olmak üzere bağışıklık hücrelerinin seviyelerini önemli ölçüde artırdığını bulmuştur. Çalışmalar domates ve domates ürünlerinin içerdikleri vitaminler ve antioksidanlar sayesinde çeşitli kanser türlerine yakalanma riskini azaltabileceğini göstermektedir.

Domates konservesi yaparken bunlara dikkat edin

Domatesin Türk mutfağında hemen her yemekte kullanılması domatesin konserve formunda da çok tüketilmesini beraberinde getirmektedir. Özellikle yaz aylarında pek çok insan domates konserveleri için hazırlıklara başlamaktadır. Ancak domates konservesi yaparken bazı önemli noktalara dikkat edilmelidir. Konserve yapılmadan önce en önemli noktaların başında kavanozların steril hale getirilmesi gelmektedir. 

•Büyük bir tencerenin içerisinde konserve yapmak için kullanılacak kavanozlar ve kapaklar ortalama yarım saat kadar kaynatılmalıdır. Kavanozların cam ve daha önce kullanılmamış olması gerekmektedir. Cam kavanozların kaynatılma işlemi hem steril hem basınçlı hale gelmesi için yapılmaktadır. Bu sayede konservenin daha uzun süre taze kalması sağlanmaktadır. 

•Ardından, kavanozlar temiz bir bezin üzerine dizilerek soğutulmalı ve iyice kurulanmalıdır. 

•Hazırlanan karışım sıcakken kavanozlara konmalıdır. Bu sayede kavanoz vakumlanır, havayla teması kesilir ve ürününüz daha uzun süre saklanır.

•Konservenin dayanma süresini artırmak amacıyla kavanozun 1/5′ini boş bırakılmalıdır. Konservenin bozulmaması için kavanozun sıkıca kapatılması önemlidir. Kavanoz kapağının içeri doğru çökmesi gerekmektedir. Eğer kapak atarsa veya sızıntı yaparsa ürün güvenle saklanamaz, bu nedenle kapak mutlaka değiştirilmelidir. 

•Kapaklarını kapadıktan sonra kavanozlar ters çevrilir. Üzerlerine bir havlu ile örtülerek 1 gün oda sıcaklığında bekletilir. 

•Daha sonra kavanozları düz çevrilerek serin ve güneş almayan bir yerde muhafaza edilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Sağlık

Konak’ın parklarında sağlık var: Önce spor sonra tarama

Konak Belediyesi, açık havada spor etkinliği düzenlediği parklarda Konaklıların daha sağlıklı yaş alabilmeleri amacıyla sağlık taraması başlattı.

Yayınlandı

on

Yazar:

Konak Belediyesi, açık havada spor etkinliği düzenlediği parklarda Konaklıların daha sağlıklı yaş alabilmeleri amacıyla sağlık taraması başlattı. Konak İlçe Sağlık Müdürlüğü iş birliğinde yapılan taramalar kapsamında vatandaşların kan şekeri, boy ve kilo ölçümleri yapılarak beden kitle endeksleri hesaplanıyor.

 

Konaklıların açık havada spor yaparak güne zinde başlaması için spor keyfini parklara taşıyan Konak Belediyesi, daha sağlıklı yaş alabilmeleri amacıyla etkinliğe katılan vatandaşlar için sağlık taraması başlattı. Konak İlçe Sağlık Müdürlüğü iş birliğinde ilk etapta Göztepe Denizatı Parkı, Kılıçreis Parkı ve Karantina Meydanı’nda haftanın dört günü yapılan sabah sporuna katılanlara yönelik gerçekleştirilen tarama kapsamında vatandaşların şeker, boy, kilo ve beden kitle endekslerinin ölçülüyor. Sağlık değerleri sınırın üzerinde çıkan vatandaşlar, sağlık kuruluşlarına yönlendirilirken, diyetisyenler de sağlıklı beslenme konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Ağustos ayında da devam edecek sağlık taramalarının, sabah sporunun yapıldığı tüm parklarda yaygınlaştırılması planlanıyor.

 

Komşularımızın sağlığı bizim için önemli

İlçe sakinlerinin sağlıklı yaş alması amacıyla yürütülen çalışmayı çok önemsediklerini belirten Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Vatandaşlarımızın güne zinde ve sağlıklı başlamaları için ilçemizin farklı noktalarındaki parklarda düzenlediğimiz açık havada spor etkinliklerine katılan vatandaşlarımızın sağlıklı spor yapabilmeleri ve sağlıklı yaş almaları adına sağlık taraması başlattık. Komşularımızın sağlığı bizim için çok önemli. Onların da yapılan bu çalışmaya katılmaları ve memnun olmaları bizi mutlu ediyor. Tüm Konaklı komşularımızı sabah sporu yapmaya bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Vatandaşlar hizmetten memnun

Güne sporla başlayan ve sağlık taramasına katılan vatandaşlar uygulamanın kendilerini çok mutlu ettiğini belirtti. Bülent (60) ve Aynur Sayıl (57) çifti yapılan ölçümler sonucu kan şekeri ve tansiyonlarının normal değerlerde olduğunu belirterek, “Bir süredir Konak Belediyesi’nin başlattığı açık havada spor etkinliğine katılarak güne sporla başlıyoruz. Çok keyif alıyoruz. Bugün de sporun ardından boyumuz, kilomuz, şekerimiz ölçüldü. Değerlerimiz gayet normal. Buna da çok mutlu olduk” dedi. 64 yaşındaki Reha Erinmez ise “Bizim için çok güzel bir şey. Her sabah arkadaşlık ortamında sabah sporumuzu yapma imkanının ardından bugün de sağlık taramamız yapıldı. Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ve Konak İlçe Sağlık Müdürlüğü çalışanlarına çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Sağlık

Rektör Budak, “Hastanemizdeki sağlık hizmetlerinin kalitesini daha ileriye taşıyacağız”

Türkiye’nin en köklü yükseköğretim kurumlarından,  69 yıllık bilim çınarı olan Ege Üniversitesi, yeni akademik yıla yönelik hazırlıklarını sürdürüyor.

Yayınlandı

on

Yazar:

Türkiye’nin en köklü yükseköğretim kurumlarından,  69 yıllık bilim çınarı olan Ege Üniversitesi, yeni akademik yıla yönelik hazırlıklarını sürdürüyor. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Türkiye’nin önemli sağlık üslerinden biri olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Hastanesinde verilen sağlık hizmetinin kalitesini artırmak için klinik ve anabilim dallarını, akademik ve idari yöneticilerle birlikle yerinde inceledi. Rektör Prof. Dr. Budak, A Plus Hastane olarak bölgeye şifa dağıtan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde sürdürülen projeler ile ilgili bilgi aldı.

Rektör Prof. Dr. Budak, “Huzurlu Üniversite, Kaliteli Eğitim, Aydınlık Gelecek mottosu ile Türk yükseköğretimine pek çok ilki kazandıran üniversitemizde yeni eğitim-öğretim dönemine yönelik yapılan hazırlıkları tüm hızıyla devam ettiriyoruz. Bu noktada öncelikle bölgemize ve ülkemize şifa dağıtan A Plus statüsündeki hastanemizde yapılan çalışmalarımızı yerinde inceledik. Modern tıbbi cihazlar ve teknolojilerle donattığımız EÜTF Hastanemizde, sağlık hizmetlerini başarıyla yürüten anabilim dallarını, akademik ve idari yöneticilerimizle birlikte ziyaret ederek, hizmet kalitesinin artırılmasına yönelik değerlendirmelerde bulunuyoruz” dedi.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin ülkemizin ve Avrupa’nın en önemli klinik araştırma merkezlerinden birisi olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, “Hastanemiz, Türkiye’nin sağlık alanındaki uluslararası markasıdır. Bölgemizin, ülkemizin hatta komşu ülkelerden en zor vakaların son basamak şifa merkezidir. Türkiye’nin önemli sağlık üslerinden biri olan Hastanemizde hizmet kalitemizi artırmaya yönelik olarak gerek altyapı gerekse tıbbi cihaz anlamında çok ciddi yatırımlar gerçekleştirdik. Hizmet kalitesini artırmaya yönelik yaptığımız çalışmalarımız Sağlık Bakanlığı Verimlilik ve Kalite Uygulamaları Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan değerlendirmelerde A Plus Hastane etiketi aldı. Hem bu statümüzü korumak hem de daha kaliteli hizmet vermek amacıyla yaptığımız ziyaretlerde modern tıbbi cihazlar ve teknolojik altyapılara sahip, aynı zamanda sağlık hizmetlerini başarıyla yürüten anabilim dallarını akademik ve idari yöneticilerimizle birlikte inceledik. EÜTF Hastanesi olarak sunduğumuz sağlık hizmetlerinin kalitesini her geçen gün daha da ileriye taşımak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku
Reklam

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.