

Sağlık
Whıpple Ameliyatı Nedir?
Pankreas kanseri, erken dönemde belirti vermeyen ve bu nedenle ileri evrede yakalandığında yaşamı tehdit eden hastalıkların başında geliyor.
Yayınlandı
10 ay önceon
Yazar:
Aren DenizPankreas kanseri, erken dönemde belirti vermeyen ve bu nedenle ileri evrede yakalandığında yaşamı tehdit eden hastalıkların başında geliyor. Whıpple Ameliyatı ile hastalar sağlığına kavuşabiliyor.
Günümüzde uygun vakalarda ve deneyimli merkezlerde uygulanan Whipple ameliyatı, pankreas kanserinin tedavisinde başarılı sonuçlar sağlıyor. Pankreas başı, bu bölgeye yakın safra yolları ile onikiparmak bağırsağı tümörleri için tercih edilen Whipple ameliyatlarının ardından yapılan kemoterapi tedavisiyle, hastaların yaşam kalitesi ve süresi artıyor. Doç. Dr. Türkmen Bahadır Arıkan, Whipple ameliyatları hakkında bilgi verdi.

Pankreas Vücudun Şeker Seviyesini Düzenler
İnsan yaşamı için çok önemli bir organ olan pankreas, midenin arkasından dalağa doğru uzanan ve baş kısmı onikiparmak bağırsağı tarafından sarılı bir yapıda vücutta yerleşim göstermiştir. Orta kısım “boyun” veya “gövde” olarak adlandırılır ve ince uç ‘kuyruk’ şeklinde tanımlanır. Pankreas, mideden onikiparmak bağırsağına gelen protein, karbonhidrat ve yağların sindirimini sağlayan enzimleri üretir, onikiparmak bağırsağına boşaltır. Ayrıca kan şeker seviyesini kontrol eden insülin hormonudur.
Kansere Bağlı Ölümlerde 4’üncü Sırada
Pankreastaki kontrolsüz bir büyüme ve tümör oluşumu, pankreas kanseri olarak adlandırılır. Tümör, pankreasın %75 oranında baş, geri kalan kısmı da boyun veya gövdesinde ortaya çıkar. Kansere bağlı yaşam kaybı sıralamasında 4’üncü sırada yer alan pankreas kanserinin 2030 yılında 2’nci sıraya yükseleceği tahmin edilmektedir. ABD’de her yıl yaklaşık 57 bin kişiye pankreas kanseri teşhisi konulmakta ve yaklaşık 46 bin hasta hayatını kaybetmektedir.

Pankreas Kanserinde Uygulanan Ameliyatlar:
- Pankreasın gövdesindeki ve kuyruğundaki tümörler veya kistler için, pankreasın sol tarafını (gövde ve kuyruk) çıkarmak için yapılan cerrahiye “distal pankreatektomi” denir. Bu prosedür uygulanırken operasyonda dalak da alınabilmektedir.
- Bazı pankreas tümörlerinde pankreasın tamamını çıkarmak gerekebilir. Buna “total pankreatektomi” denir. Pankreas olmadan insanlar yaşayabilir ancak ömür boyu insülin ve enzim replasmanına ihtiyaç olacaktır.
- Pankreas tümörleri yakınından geçen hayati kan damarlarını da etkileyebilir. Tümörler yakındaki kan damarlarını içeriyorsa, multidispliner konsey (onkolog, radyolog, gastroenterolog ve pankreas cerrahisinde uzmanlaşmış genel cerrah) tarafından hasta değerlendirilir, damar tutulum derecesine göre önce cerrahi daha sonra kemoterapi seçeneği gündeme getirilebilir. Direkt cerrahi ile tutulan damarın çıkarılması ve tekrar dikilmesi prosedürü de uygulanabilir. Yaygın damar tutulumu olan hastalar cerrahi için uygun değildir ve kemoterapi tedavisi planlanır.
Whipple Ameliyatı Nedir?
“Pankreatikoduodenektomi” olarak da bilinen Whipple ameliyatı, pankreasın başını, ince bağırsağın (duodenum) ilk kısmını, safra kesesini ve safra kanalını çıkarmak için yapılan kompleks bir operasyondur.
Whipple Ameliyatı;
- Pankreas, bağırsak ve safra kanalındaki tümörlerle diğer bozuklukları tedavi etmek için yapılmaktadır.
- Pankreas başı kanserini tedavi etmek için en sık başvurulan cerrahi tekniktir.
- Kanser tanısı almış hastalar için yaşam kurtaran bir cerrahi yöntemdir.
- Kanserin diğer organlara yayılmasını (metastaz) da durdurmak için başvurulan bir tedavi seçeneğidir.
Pankreas kanseri tanısı konulmuş hastaların yaklaşık %15 ila %20’si için Whipple ameliyatı uygulanabilirken, %15 oranındaki bir hasta grubu da kemoterapi tedavisi sonrasında cerrahi için uygun hale gelmektedir. Oldukça kompleks bir cerrahi olan Whipple, ciddi riskleri de beraberinde getireceği için bu alanda deneyimli cerrah ve merkezde gerçekleştirilmelidir.
Whipple Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Whipple ameliyatları 4-8 saat süren ve hangi tekniğin kullanılacağının, hasta ve tümörün durumuna göre karar verilen geniş kapsamlı özellikli operasyonlardır. İki şekilde gerçekleştirilebilir:
- Açık cerrahi: Açık yapılan ameliyat sırasında, cerrah pankreasa erişmek için karından bir kesi oluşturur. Bu, en yaygın ve en çok uygulanan yaklaşımdır.
- Laparoskopik cerrahi: Kapalı yani laparoskopik cerrahi sırasında, cerrah karından birkaç küçük kesi açar ve görüntüyü ameliyathanedeki bir monitöre ileten kamera da dahil olmak üzere özel aletler yardımıyla cerrahiyi gerçekleştirilir. Cerrah, operasyonu yaparken cerrahi aletlere rehberlik etmesi için monitörü izler. Laparoskopi, bir tür minimal invaziv cerrahidir.
Minimal invaziv cerrahide; kan kaybı daha azdır ve komplikasyon riski de azalmaktadır. Hastanın daha kısa sürede iyileşmesini sağlayan konforlu bir yöntemdir. Ameliyat süresi uzun olmakla birlikte bazen bu prosedür minimal invaziv cerrahi ile başlayabilir, ancak komplikasyonlar veya teknik zorluklar cerrahın operasyonu bitirmek için açık bir kesi yapmasını gerektirebilir.
Whipple Ameliyatı Hangi Durumlarda Yapılır?
- Pankreas kanseri
- Pankreas kistleri
- Pankreas tümörleri
- Pankreatit
- Ampulla kanseri
- Safra kanalı kanseri
- Nöroendokrin tümörler
- Onikiparmak(Duodonum) Kanseri
- Pankreas veya ince bağırsak travması
- Pankreas, duodenum veya safra kanallarını içeren diğer tümörler veya bozukluklar.
Whipple Ameliyatı Sonrası Yakın Takip Önemli
Cerrahi sonrası hastanın genel cerrahi servisinde en az bir hafta süre ile yatışı gereklidir. Tüm cerrahi ekip ve hemşirelik personeli, hastanın durumunu kontrol altında tutmak için enfeksiyon veya komplikasyon belirtisi olup olmadığını izleyecektir. Diyet tolere edildiği kadar yavaş ilerleyecektir. Çoğu hasta operasyondan hemen sonra yürüyebilir. Bazı durumlarda, cerrahinin ve hastanın durumuna göre birkaç gün yoğun bakım ünitesinde yatış da gerekebilir. Yoğun bakım ünitesi doktorları ve hemşireleri, komplikasyon belirtilerini izlemek için hastanın durumunu takip edecektir.
Kaynak: Gossip Türkiye ve BSHA (Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
İlginizi Çekebilir
Sağlık
EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, ‘A Plus’ statüsünü sürdürdü
EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, hizmet standartlarının kalitesini artırmaya devam ediyor
Yayınlandı
1 hafta önceon
16/03/2025Yazar:
Aren DenizEge Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sağlıkta Kalite, Akreditasyon ve Çalışan Hakları Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan “Sağlıkta Kalite Değerlendirmesi” sonucunda 85.30 puan alarak “A Plus Diş Hastanesi” konumunu sürdürdü. Günün koşulları doğrultusunda altyapısını ve donanımını sürekli güncelleyerek son teknolojik cihazlarla donatılan EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, ağız ve diş sağlığı tedavi hizmet standartlarını ve kalitesini artırmaya devam ediyor.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Bir toplumun refah seviyesinin belirlenmesinde sağlık hizmetlerinin kalite ve ulaşılabilirliği temel kriterler arasında yer alıyor. Bu ilke doğrultusunda sağlık hizmetlerinde uluslararası kalite standartlarına ulaşmak için örnek uygulamalarımızı sürdürüyoruz. Üniversite olarak en çok hassasiyet gösterdiğimiz konuların başında sağlık hizmeti sunumunda kalite geliyor. Yıllardır bölgemizin ilk diş hekimliği fakültesi olarak eğitim ve sağlık hizmetlerini sürdüren Diş Hekimliği Fakültemiz bünyesinde yapımı tamamlanan ameliyathanemizin hizmete girmesi ile birlikte Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi unvanı da almış oldu. Tam akredite, öğrenci odaklı, sağlık temalı araştırma üniversitemizin Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, sunduğu sağlık hizmetleriyle başarısını her geçen gün artırıyor. Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimleri tarafından yapılan sağlıkta kalite değerlendirmesi sonucunda hastanemiz A plus statüsünü sürdürdü. Sunduğu sağlık hizmetlerinin kalitesinin sürdürülebilir olduğunu bir kez daha tescil etti. Bu süreçteki özverili çalışmalarından dolayı Fakültemiz ile Ağız ve Diş Sağlığı Hastanemiz üst yönetimine, çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Hastanemizi modern teknolojilerle donattık”
Yetkin hekimleri ve donanımlı klinikleri ile ağız ve diş sağlığında öncü olan Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinin son dönemde fiziki altyapısını, teknolojik imkânlarını güçlendirdiklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Budak, “Son dönemde devletimizin destekleri neticesinde önemli çalışmalara imza attık. Yapılan yatırımlarla ağız ve diş sağlığı hastanemizin fiziki ve teknik altyapısını güçlendirdik. Hastanemizi dünyanın en ileri, en modern teknolojileri ile donattık. Sağlık Bakanlığı standartlarına uygun üst düzey teknolojik altyapının yanı sıra fiziki anlamda da önemli yatırımlar yaptık. Hizmet kalitesini dünya standartlarının üzerine çıkardık. Her türlü ileri diş tedavi uygulamalarının yapıldığı kliniklerimizde ülkemizin dört bir köşesinden hastaya dünyanın en gelişmiş ülkeleri standartlarında hizmet veriyoruz. Ülkemizin pek çok ilinden resmi ve özel statüdeki hastaların güç olan tedavilerinin başvurulduğu son merkez konumundayız. Köklü birikimimiz ile bölgemizde ağız ve diş sağlığı konusunda önemli bir açığı kapatıyoruz. Mevcut yapımıza ilave olarak açılışını yaptığımız Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ile Ameliyathanemiz gerek öğrencilerimize sağladığı uygulamalı eğitim olanağı açısından gerek sağlık hizmetlerinin kapasitesinin artırılması noktasında ciddi katkılar sunuyor. Bu birimlerimizde modern diş hekimliğinin gerektirdiği tüm klinik uygulamalar başarıyla gerçekleştiriliyor. Üniversitemiz Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, yaşlı ve engelli bireylerin ağız ve diş sağlığı tedavilerinde son basamak hastane olarak hizmet veriyor. Ayrıca, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan sağlık turizmi için yetkilendirilen sağlık tesisleri listesinde de yer alıyoruz. Hizmete kalitesini artırdığımız bu süreçte üniversitemizden desteklerini esirgemeyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Tüm bu başarılar üniversitemize ve diş hekimliği fakültemiz ailesine aittir. Akademisyeninden idari çalışanına kadar tüm personelimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.
“Uluslararası kalite standartlarında hizmetimizi tescilledik”
Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazan Ersin ise EÜ Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde hizmet kalitesinin standartlarını daha ileriye çıkarmak için sürekli olarak iyileştirme çalışmalarına devam ettiklerini söyledi. Dekan Nazan Ersin, “Üniversitemiz Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sağlıkta Kalite, Akreditasyon ve Çalışan Hakları Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan ‘Sağlıkta Kalite Standartları Değerlendirmesi’ sonucu 85.30 puan alarak, A Plus Hastane konumumuzu sürdürdük. Bu değerlendirme sonucunda sunduğumuz sağlık hizmetlerinin kalitesinin ulusal ve uluslararası standartlarda olduğunu bir kez daha tescil edildi. Kalite anlayışını içselleştiren mensuplarımızla, hizmet kalitemizin standartlarını daha ileri noktalara taşımak için sürekli olarak iyileştirme çalışmalarına devam edeceğiz. Bizleri sürekli olarak destekleyen, motive eden Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Necdet Budak hocamıza şükranlarımı arz ediyorum” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Sağlık
Yeni yıla sağlıklı başlamak için bu önerilere kulak verin…
Yılbaşı akşamı uzun süren yemek keyfi ve atıştırmalıkların cazibesi karşısında dikkatli olunması gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, yılbaşı sofrasını sağlıklı tercihlerle zenginleştirerek yeni yıla dengeli ve sağlıklı bir başlangıç yapılabileceğini söyledi.
Yayınlandı
1 hafta önceon
16/03/2025Yazar:
Aren Deniz
Sağlıklı bir yılbaşı akşamı için 5 öneri sıralayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, yılın ilk günü içinse bedeni yenileyecek ve hafifletecek sağlıklı içeceklerden faydalanılabileceğini aktardı.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, yeni yıla sağlıklı başlamak için hem 2024’ün son akşam yemeği hem de 2025’in ilk günü için beslenme önerilerinde bulundu.
Yılbaşı akşamı atıştırmalıkların cazibesi karşısında dikkatli olunmalı
Yılbaşı akşamının, insanların sevdikleriyle keyifli vakit geçireceği, sohbet edip oyunlar oynayarak eğleneceği özel bir zaman dilimi olduğunu dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu akşamın amacı sadece yemek yemek değil, paylaşılan anların tadını çıkarmak ve unutulmaz anılar biriktirmek olmalı.”
Öte yandan yılbaşı sofrasını sağlıklı tercihlerle zenginleştirerek yeni yıla dengeli ve sağlıklı bir başlangıç yapılabileceğini de ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Ancak yılbaşı akşamı uzun süren bir yemek keyfi ve atıştırmalıkların cazibesi karşısında dikkatli olmak gerekir.” uyarısını yaptı.
Sağlıklı bir yılbaşı akşamı için 5 öneri…
Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit sağlıklı bir yılbaşı akşamı için önerilerini şöyle sıraladı:
“Yavaş Yiyin ve Çiğneyin: Yılbaşı gecesi yemek süresi normalden uzun olacağı için yemeklerinizi yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketmeye özen gösterin.
Dengeli Tabaklar Hazırlayın: Tabağınızın yarısını yeşil sebzeler ve zeytinyağlılar, diğer yarısını ise protein ve karbonhidrat içeren besinlerle doldurabilirsiniz. Hindi eti gibi yağsız beyaz etler bu gece için oldukça uygun bir seçenek olacaktır.
Su Tüketimini İhmal Etmeyin: Eğer fazla yemek konusunda endişeleriniz varsa, yemeğe başlamadan önce 1-2 bardak su içmek, hem açlık hissinizi azaltacak hem de sindiriminizi kolaylaştıracaktır.
Tatlı ve Karbonhidratlı Besinlere Dikkat: Bu akşamda çoğunlukla çekerli yiyecekler de bolca yer almaktadır. Bu tür besinleri küçük porsiyonlar halinde tüketmek ve kontrollü olmak önemlidir.
Atıştırmalık Seçimlerinizi Sağlıklı Tutun: Tatlılar ve atıştırmalıklar yılbaşı akşamının kaçınılmaz bir parçası olabilir. Ancak sağlıklı alternatifler tercih ederek bu atıştırmalıkları daha dengeli hale getirebilirsiniz. Meyveli ve sütlü tatlılar veya kuru meyvelerle hazırlanan meyve topları bu gece için hem tatlı ihtiyacınızı karşılayacak hem de sağlıklı bir tercih olacaktır. Tatlı sonrası tuzlu bir şeyler yemek isterseniz, lor peyniri, zeytinyağı ve baharatlarla hazırlayacağınız peynir topları güzel bir seçenek olabilir. Ayrıca, cips gibi paketli atıştırmalıklar yerine, evde az yağ ile hazırlanan patlamış mısır ya da tuzsuz fındık, ceviz ve badem gibi kuruyemişlerle hazırladığınız tabaklar çok daha sağlıklı alternatiflerdir.”
Yeni yıla sağlıklı bir başlangıç için bu adımları atabilirsiniz…
Yılın ilk gününde ise bedeni yenilemek ve hafiflemek için sağlıklı içeceklerden faydalanılabileceğini aktaran Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Sindirimi rahatlatmak ve vücudunuzu toksinlerden arındırmak adına zencefil çayı iyi bir tercih olabilir. Zencefil çayı için taze zencefil dilimlerini sıcak suya ekleyip birkaç dakika demleyin; ardından içine limon ve bal ekleyerek tatlandırabilirsiniz. Bu çay, hem sindirimi destekler hem de yılın ilk gününde enerjik kalmanıza yardımcı olur.” dedi.
Kahvaltıda protein ve yeşillik ağırlıklı besinler tercih ederek gün boyu enerjik kalınabileceğini de dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, sözlerini şöyle tamamladı:
“Özellikle yılbaşı gecesi fazla şekerli ve mayalı içecekler tükettiyseniz, karaciğerinizi desteklemek için portakal, mandalina, kivi gibi C vitamininden zengin besinler tercih edebilirsiniz. Gün içinde sebze ağırlıklı öğünler, kefir ve yoğurt gibi fermente ürünler tüketmek detoks sürecinize destek olur. Antioksidan zengini besinler tüketmek, enerji seviyenizi dengede tutmanıza yardımcı olur. Yaban mersini, böğürtlen ve ahududu gibi meyvelerle birlikte yeşil çay, rooibos veya hibiskus çayı gibi bitki çaylarını tüketerek vücudunuza antioksidan desteği sağlayabilirsiniz.
Ayrıca, yılın ilk gününde fiziksel aktiviteye yer vermek, hem bedensel hem de zihinsel olarak tazelenmenizi sağlar. Hafif tempolu bir yürüyüşle günü sonlandırmak, yıl boyunca fiziksel aktiflik konusunda motivasyonunuzu arttıracaktır.
Sağlıklı bir bedende, mutlu ve huzurlu bir yıl geçirmeniz dileğiyle.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Sağlık
Diyabet riskini azaltmanın 8 yolu
Diyabetli hasta sayısı her geçen gün artıyor. Araştırmalar, 2035 yılı itibarıyla dünya genelinde 592 milyon kişinin diyabetle mücadele edeceğini ortaya koyuyor.
Yayınlandı
1 hafta önceon
15/03/2025Yazar:
Aren Deniz
Diyabetli hasta sayısı her geçen gün artıyor. Araştırmalar, 2035 yılı itibarıyla dünya genelinde 592 milyon kişinin diyabetle mücadele edeceğini ortaya koyuyor. Kontrol altına alınamayan diyabetin, kalp ve böbrek gibi hayati organlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Türemen, “Yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisiyle diyabeti kontrol altına almak mümkün” dedi. Dr. Türemen, diyabet riskini azaltacak 8 öneri paylaştı.
Tip 1 diyabetin genetik ve bağışıklık sistemi ile ilgili faktörlerden kaynaklanabilirken tip 2 diyabetin ise fazla kiloyla doğrudan ilişkisi olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Türemen, “Televizyon, telefon ve bilgisayar gibi teknolojik aletlere saatler ayırmaya bağlı oluşan hareketsizlik ve sağlıksız beslenme alışkanları hastalığın yaygınlaşma nedenlerinden bazıları. Hastalığın ilerlemeden, halk arasında ‘gizli şeker dönemi’ olarak bilinen pre-diyabet dönemde tespiti çok önemli çünkü tam bu noktada çeşitli önlemler alarak hastalığa engel olunabilir” dedi.
Genetik faktör de önemli
Hastalığın oluşumunda genetik faktörlerin de rol oynayabildiğini belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Türemen, “Ailesinde diyabet öyküsü olanların daha dikkatli olması şart. Ek olarak; fazla kilolu, hipertansiyon hastası, kolesterol problemi yaşayan ve kalp hastası kişilerin de yüksek risk grubunda oldukları için sinsi ilerleyen diyabete karşı sağlık taramalarını aksatmamaları çok kritik” açıklamasında bulundu.
Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Türemen, diyabet oluşma riskini azaltacak 8 öneriyi paylaştı:
Sağlıklı beslenin
Şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak durarak lif, sebze, meyve ve tam tahıllara yönelin. Sağlıklı yağlar ve omega-3 içeren gıdaları beslenme planınızdan eksik etmeyin. Lif içeren sebzeler, tam tahıllar ve kuru yemişler kan şekeri düzenlemesi ve tokluk hissi için yardımcıdır.
Fiziksel aktivitenizi artırın
Yürüyüş, yüzme veya bisiklete binme gibi orta düzey bir egzersiz yöntemine haftada en az 150 dakikanızı ayırın. Egzersiz planınıza kas kütlenizi artırmak için direnç egzersizleri de ekleyin.
Günlük ideal su tüketimini ihmal etmeyin
Günlük rutin içerisinde bol su tüketerek kan şekeri seviyenizi dengede tutun.
İdeal kilonuzu koruyun
Dengeli & düzenli bir diyet programı ve dozunda egzersizlerle fazla kilodan kurtulup ideal kilonuzu sabit tutmaya çalışın.
Uyku düzeninize önem verin
Günde en az 7-8 saat kaliteli uyuyarak hormon dengenizi koruyun.
Stres yönetimi konusunda kendinizi eğitin
Yoga, meditasyon veya nefes egzersizleri gibi yöntemlerle stresinizi kontrol altında tutmaya çalışın, başarılı olamadığınızı hissettiğiniz noktada profesyonel destek almaktan çekinmeyin.
Tütün ürünlerinden uzak durun
Hayatınızdan tütün ve tütün ürünlerini tamamen çıkartın, içilen ortamlardan da uzak durun. Tütün dumanı ile etrafa yayılan zararlı maddeler sadece nefesle değil, cilt üzerinden de emilerek vücudunuza zarar verebilir. Kana karışarak bütün organlarınızı olumsuz etkiler.
Sağlık kontrollerinizi aksatmayın
Özellikle ailede diyabet öyküsü varsa, düzenli kan şekeri ölçümleri yaptırın. Sağlığınızın takipçisi olun.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, ‘A Plus’ statüsünü sürdürdü

Sahne Anadolu kadınlarının

Başkan Çerçioğlu Aydınlı çocukları kültür sanat etkinlikleri ile buluşturmaya devam ediyor

Nilüfer Belediyespor Eker’e iki transfer

Özel çocuklar yeni yıla başarı mutluluğuyla giriyor

Annem Hakkında filminde rol almaktan gurur duyuyorum

GAİN’in heyecanla beklenen yeni dizisi ‘RU’ya görkemli gala…

Sorunsuz bir vize başvurusu için 3 basit ipucu

Antalya Büyükşehir İtfaiyesi alevlerle mücadele ediyor

Kütüphanede Bi Mola’ya ne dersiniz?

Netflix, Zeytin Ağacı’nın 2. Sezonu İçin Beklenen Frağmanı Paylaştı

Çağla Akalın: Cinsiyet değiştirme ameliyatı olmadım

Petek Dinçöz’ün Yeni Parçası ‘Ahımı Ala Ala’

Netflix, Kübra’nın 2. Sezon Resmi Fragmanını Paylaştı
