Connect with us

Kültür & Sanat

Mehmet Günsür: Hayat felsefem insanları mutlu etmek

Türkiye’nin en uzun soluklu gençlik festivali Genç Günler’in 38.’sinde, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde söyleşi konuğu Mehmet Günsür’dü. Günsür, hayat felsefesini “Benim için çok sihirli olan bir şey var, memnun etmek ve iyilik etmek” şeklinde açıkladı.

Yayınlandı

on

Moderatörlüğünü Can Başak’ın yaptığı söyleşide, Mehmet Günsür kendinden bahsederek sözlerine başladı. Günsür:

Fatih benim ilgimi çekiyor. Müjdat Gezen’in de jenerasyonunda çok önemli sanatçılar yetişmiş. O dönemlerde Vatan Hastanesi doğumlar için önemliymiş. Ben de orada doğdum. Annemler Ankaralı, o yüzden sürekli bir gidiş geliş vardı. Annemler ben doğmadan İstanbul’a gelmişler. Babam ODTÜ’den, Dil Tarih’ten… Ama ben hiç Ankara’da yaşamadım.

“İlk oyunculuk deneyiminizi ne zaman yaşadınız?”

Halam Nilgün Hanım, ben beş altı yaşındayken beni bir reklamcı arkadaşının yanına götürdü ve ben ilk margarin reklamında oynadım. Bütün aile geçtik ekranın başına. Okul bahçesinde çember çeviren çocuklar vardı reklamda. O reklamda gölge olarak geçen çocuk bendim. Sonra margarin reklamında başrol oldum.

Geçmiş Bahar Mimozaları… 9 bölüm, TRT için sinema tadında çekilen bir diziydi. Görüntü yönetmenimiz Kaptan Kusto’nun görüntü yönetmeniydi. Beyaz Gelincik dizisinde yeniden çalışma imkânı buldum kendisiyle. 12 yaşında neyin ne kadar farkındaydım, bilmiyorum ama yıllar sonra baktığım zaman Müşfik Kenter ile sabah sahne sırası beklerken yatakta uyuduğumuz bir fotoğraf var. Sinema tozunun alındığı zamanlar.

“Hamam filminin kariyerinizdeki yeri nedir?”

Sonra büluğ çağı başlıyor. Zor günler, değişen yüz ve sivilceler. Sonra birkaç minik reklam oldu ve Hamam filmine kadar geldi. Ben o dönemde bir restoran işletiyordum. Roksy’de, jaz kulüp ve o dönemlere damgasını vurmuş mekândı. Biz o mekânda çaldık ve birçok mekânda üniversite şenliklerinde müzik grubumuzla çıktık. Biz rock müzikle ilgileniyorduk. Gitar dalgasıyla biz de kendimizi bulduk. Grubun bütün üyeleri bir ülkeye gidince bana restoran kaldı. Roksy’de çalışırken, o mekânın bir kardeş barı vardı. Oradaki arkadaşım aynı zamanda Hamam filminin figürasyon sorumlusuydu.

Ferzan Özpetek bir türlü başrol oyuncusuna ikna olamamıştı ve aramaya devam ediyordu. O arkadaşım neden bir deneme çekimi yapmıyorsun dedi ve biz Ferzan Özpetek ile bir deneme çekimi yaptık ve öyle tanıştık. Benim saçlarım belime kadardı. Ben kendimi Memo olarak tanıtırım, Ferzan ile ilk tanıştığımızda ben kendimi böyle tanıttığımda şaşırdı. Sonra anladım ki, filmdeki karakterin adı Mehmet ve kendisini Memo olarak tanıtıyordu. Bana saçlarımı kesip kesmeyeceğimi söyledi, bir dakika dedim ancak sonra kestim. O kararı verdim ve iyi ki de vermişim.

“Sanırım Hamam filminden sonra oyunculuk kariyerinize karar veriyorsunuz.”

Evet, kesinlikle o filmden sonra ben sadece bu işi yapmak istiyorum dedim. Restoran da müzik de bitti ve ben sadece oyuncu olarak yoluma devam ettim. Film İtalya’da ve dünyada büyük ilgi gördü. Hamam sayesinde bir sene Türkiye’de kaldım. Hamam benim ilk sinema filmim. Böyle bir filmle başlayınca bu çıtayı Türkiye’de tutturmak zor. İtalya’dan bir teklif geldi, Hamam sayesinde, bir tiyatro oyunu. Ben o oyunla İtalya’ya gittim ve dört yıl boyunca turne yaptım. Annem ve babam her zaman çok destek oldular. Biri mühendis, diğeri öğretmen ama sanat damarları gelişmişti. İstanbul Film Festivali’nde bir Fellini serisi vardı ve annem beni götürmüştü.

“O oyundan sonra mı İtalya’da yaşayacağım dedin?”

İtalya’da dört yıl boyunca bir oyunda oynadım. Turne yaptık çok fazla. Oyunun bu zaman zarfında bütün kadrosu değişti ancak ben kaldım ve yeni gelenleri eğittim. İtalyan Lisesi mezunu olduğum için hep kafamın bir yerinde İtalya’da yaşayacağım diyordum. Şu an Roma’da yaşıyorum. Orada bir ajansla birlikte çalışıyorum ve bir anda Fas’ta İsa’nın bir havarisi olarak buldum kendimi. Evlendim, eşim de belgeselci ve yönetmen. Hatta bir film sayesinde tanıştık, bir aşk filmiydi.

“Kariyer yönetmek konusunda çok iyi olduğunuzu düşünüyorum.”

Ben işin hiçbir zaman magazin kısmıyla ilgilenmedim. Bir oyuncu olarak birinin beni seyretmesini istemiyorum set dışında. Ben insanları seyretmek istiyorum fark edilmeden. Meşhur olma durumu tabii biraz zemininizle de alakalı. Ailem beni çok iyi yetiştirmiş, zemin sağlam olunca… Her zaman öğrenci olduğumu düşündüm hayatta, hiçbir zaman oldum bittim dememeli insan. Meşhur olmak günümüzde çok kolay. Televizyonda her gün beş dakika vesikalık fotoğrafınızı gösterseler meşhur oluyorsunuz. Ama benim ilgilendiğim bir taraf değil. İtalya’da çok meşhur bir insan değilim ama olsam da ilgimi çekmezdi. Orada daha olgun bir ilginin olduğunu söyleyebilirim. Orada global bir şehir olduğu için ünlü insanların sokakta sakin dolaşabildiğini görüyorum.

“Muhteşem Yüzyıl’da rol aldınız. Türkiye’deki projelerde de rol alıyorsunuz.”

Muhteşem Yüzyıl, Türkiye’nin dünyaya ve birçok ülkeye yayılan ilk dizisi oldu. Arjantin’den Endonezya’ya, Afrika’dan Belgrad’a her gün mesaj geliyor. Ne mutlu bana, oradaki insanların kalbine dokunmuş olmak. Bu işi bunun için yapıyorum zaten.

Söyleşi Moderatör Can Başak’ın sorularının ardından seyirci sorularıyla devam etti.

“Her rolünüzde bambaşka bir kişilik görüyoruz. Bu profesyonelliğin sırrı nedir?”

Benim en sevdiğim süreç, hazırlık sürecidir. Elinize bir senaryoyu alıp okumaya başladığınızda, o kağıt üzerindeki karakter yavaş yavaş ete kana bürünmeye başlıyor. Sorularla bu karakteri keşfetme süreci, benim için çok heyecanlı ve tutkulu geçiyor. Sanırım o yardımcı oluyor bir şekilde. Her karakter farklı ve her karakter derin. En yüzeysel karakterler bile kendi derinliğinde var oluyor. Çünkü insanı anlatıyoruz.

“Hayata bakışınızı merak ediyorum.”

Aslında insan büyüdükçe yaşam felsefesi de bir şekilde değişiyor. Daha önceden adını koyamadığın ama yaptığın birçok şeyi neden yaptığını düşünüyorsun. Çocuklarıma şunu söylüyorum, biz bu dünyaya dans etmek ve şarkı söylemek için geldik, diyorum. Benim için çok sihirli olan bir şey var, memnun etmek ve iyilik etmek. Sadece canlandırdığın karakterlerle de ilgili olabilir, kalplere dokunmak dedik ya, birine bir mutluluk verebiliyorsan, onun hazzı çok büyük. Kafamda şirinlik yapmalıyım diye bir şey yok ama insanlara iyi davranmak, onlara hoş hisler vermek beni en çok mutlu eden şey. Sanırım böyle bir yaşama bakış açım var. Tabii ki politik görüşlerim de var, tabii ki sevgi barış ve empati kavramlarını önemsiyorum. Sorumluluk sahibi olmak ve iyilik yapmayı önemsiyorum. Hayattaki yolculuğumuz, önce kendimizi iyi anlamakla başlıyor. İnsanın kendiyle barışık olması, sanatını iyi yapması için çok önemli… İşini iyi yapan insanlarla çalışmak her zaman keyifli olur.

“Uzun süredir sizin projelerinizi takip ediyorum. İnsanlar artık sizin filminize gittiğinde, çok iyi hazırlanmış bir projeye gittiklerini düşünüyorlar. Çok iyi projelerde bu bakımdan sizi görüyoruz. Bütün iyi projeler size geliyorsa ya da siz iyi projeleri seçiyorsanız, genç ve yetenekli oyuncular sizin hakkınızda ne düşünüyor?”

Aslında bütün iyi projelerde varım gibi bir şeyi düşünmüyorum. Buraya gelene kadar birçok başka projede de oynadım. Benim seçimim, bana bir teklif geliyor, senaryoyu okuyorum ve tamamen içgüdüsel bir karar veriyorum, ilk başta ben de para kazanmak için kabul ettiğim projeler de oldu tabii ki, ama şanslıyım, gelen projeler çok kötü projeler değildi. Ama dediğim gibi içgüdüsel bir karar veriyorum.

Ya beni heyecanlandırıyor ya da korkutuyor. Senaryoyu okuduğum andan itibaren böyle karar veriyorum. Ama bir yandan da şans elbette. Her proje, belki kötü diyebileceğim projeler de olabilir, oyuncuya birçok şey öğretir. Bütün projeler bir antrenman sahası. Bir yerden sonra bir şeyler kanıtlanmış oluyor ki, sana öyle roller geliyor.

Ben burada yaşamadığım için, benden daha fazla ekranlarda gördüğünüz yüzler var. Aslında bu her ülkede böyle galiba. Bir projede insanların aklına ilk onlar geliyor. Bir şekilde kendinizi ispat edeceğimiz bir şans yakalamışsanız, ondan sonra gelen teklifler o projeye bakarak geliyor. Riske girmek istemedikleri için sizi sadece o rollerde de görmek isteyebiliyor yapımcılar. Aslında bu soru biraz yapımcılarla ilgili.

“Genç oyuncu adaylarına ne önerirsiniz?”

Bir oyuncu adayının kendini iyi yetiştirmesi gerekiyor. Türkiye’de de birçok önemli oyuncu koçu geliyor, atölyeler düzenliyorlar. Benim zamanıma göre daha çok imkân olduğunu düşünüyorum. Bir şeye ne kadar çok mesai harcıyorsanız, o alanda iyi oluyorsunuz. Günümüz tiktok dünyası, hap gibi, bir an önce ve hemen olsun, isteniyor. Ancak öyle olmuyor, kendini yetiştirmek, mesai harcamak gerekiyor. O yüzden en önemli şey öğrenmek, öğrenmek, öğrenmek…

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kültür & Sanat

Çalı Köy Filmleri Festivali başladı

Bu yıl 8’incisi düzenlenen Çalı Köy Filmleri Festivali başladı. Film gösterimleri, söyleşiler, atölyeler ve konserlerle dolu dolu geçecek festivalde sinemaseverler keyifli bir haftasonu geçirecek.

Yayınlandı

on

Yazar:

Bu yıl 8’incisi düzenlenen Çalı Köy Filmleri Festivali başladı. Film gösterimleri, söyleşiler, atölyeler ve konserlerle dolu dolu geçecek festivalde sinemaseverler keyifli bir haftasonu geçirecek.

Nilüfer Belediyesi’nin Çalı Çevre ve Kültür Derneği (ÇEKÜDER) ile birlikte düzenlediği Türkiye’nin ilk kamplı film festivali olan 8. Çalı Köy Filmleri Festivali başladı. Çalı Futbol Sahası’nda gerçekleştirilen etkinliğin ilk gününe sinemaseverler yoğun ilgi gösterdi. Festivalin açılış gecesine Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir,

Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, İYİ Parti Nilüfer İlçe Başkanı Osman Uçar ve belediye başkan yardımcıları da katıldı.

Festivalin açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 1934 yılında “Aysel Bataklı Damın Kızı” filminin Çalı’da çekildiğini hatırlattı. Çalı’da o dönem Halk Evi olduğunu belirten Başkan Şadi Özdemir, “Film çektirecek kadar da bir örgütlülüğü varmış. İlk filmde köylülerimiz de yer almış. Yani o zamanlarda köylüler, Halk Evi’ne tiyatro izlemeye ve oynamaya gidiyorlarmış. Aslında Mustafa Kemal Atatürk’ün nasıl büyük bir iş yaptığını bugün daha iyi görüyoruz” dedi. Başkan Şadi Özdemir, organizasyon fikrinin de yine bölgenin gençlerinden çıktığını ve ÇEKÜDER’in belediyeye önermesiyle başladığının altını çizdi.

 

Festival başladığından beri toplam 52 uzun metrajlı ve 28 kısa film gösterimi yapıldığını dile getiren Başkan Şadi Özdemir, “18 söyleşi, 10 konser ve 10 atölye çalışması yapıldı. 6. festival ile birlikte kısa film festivali yarışması da başladı. Bunlar sadece bir rakam gibi gözükebilir ama çok kolay değil. Geçmişten bugüne destek olan herkese teşekkür ederiz” diye konuştu. 

 

KISA FİLM YARIŞMASINA 49 BAŞVURU

Bu yıl festival kapsamında kısa ve uzun metrajlı film gösterimleri olacağını söyleyen Şadi Özdemir, “Bunun yanı sıra atölyeler, konserler ve söyleşiler de olacak. Kamplı olarak gerçekleştirilen organizasyonumuzda yoga ve doğa yürüyüşleri yapılacak. Kısa Film Yarışmamız için de bu yıl 49 başvuru oldu. Yarışma özel seçkimiz de programımızda yer alıyor” dedi. 

 

Çalı Mahalle Muhtarı Kaan Doğan da, festivale emeği geçenlere teşekkür etti. ÇEKÜDER Başkanı Sadık Emre Sakin ise bu yıl bir ilk olarak destek olmak amacıyla festivalin kısa film yarışmasında finalist tüm filmlere ödül verileceğini söyledi.

 

NİLÜFER ODA ORKESTRASI’NDAN FİLM MÜZİKLERİ KONSERİ

Açılış konuşmalarının ardından Şef Deniz Tan yönetimindeki Nilüfer Oda Orkestrası’nın “Beyaz Perdeden Senfonik Yolculuk” konseri dinleyicilerle buluştu. Gece “Yozgat Blues” film gösterimi ile devam etti. Film bitiminde Yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun, sinemaseverlerle söyleşi gerçekleştirdi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Kültür & Sanat

Aydın Tekstil Park’ta sinema geceleri yoğun ilgi gördü

Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve yaz akşamlarının vazgeçilmezi haline gelen açık hava sineması, “Bursa Bülbülü” filmini Aydınlılarla buluşturdu.

Yayınlandı

on

Yazar:

Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve yaz akşamlarının vazgeçilmezi haline gelen açık hava sineması, “Bursa Bülbülü” filmini Aydınlılarla buluşturdu.

Etkinlikte vatandaşlar aileleri ile birlikte keyifli vakit geçirerek güzel havanın ve Aydın Tekstil Park’ın tadını çıkardı.

Bugün de “Bursa Bülbülü” filminin Mimar Sinan Parkı’nda Saat 21.30’da gösterimi yapılacak. Vatandaşlar ücretsiz olarak izleyebilecek. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu açık alanda film izlemek isteyen tüm Aydınlıları Mimar Sinan Parkı’ndaki sinema gecesine davet etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Kültür & Sanat

Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş “Gezgin Oyun Parkı” etkinliklerinin ilkini Çengelköy Huzurtepe Sokak’ta başlattı

Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, 39 çocuğun imzası bulunan ve kendisine ulaşan bir mektupla “Sokak oyunları” talebini hayata geçirerek, “Gezgin Oyun Parkı” etkinliklerinin ilkini Çengelköy Huzurtepe Sokak’ta başlattı.

Yayınlandı

on

Yazar:

Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, 39 çocuğun imzası bulunan ve kendisine ulaşan bir mektupla “Sokak oyunları” talebini hayata geçirerek, “Gezgin Oyun Parkı” etkinliklerinin ilkini Çengelköy Huzurtepe Sokak’ta başlattı. Mektuplarının karşılık bulmasıyla birlikte çocuklar oluşturulan etkinlik alanında eğlenceli vakit geçirdi.

 

Üsküdar Belediyesi olarak İstanbul’un en yaşanabilir ilçelerinden biri vizyonuyla “Çocuk dostu” uygulamalarını başlattık. Bu vizyon çerçevesinde ekiplerimiz şehirde sağlıklı büyüme ve oyun hakkını koruma taahhüdünü gerçekleştirmek için çeşitli etkinlikler düzenliyor.

 

“Gezgin Oyun Parkları” projesi öncülüğünde, eşitlik ve kapsayıcılık ilkeleriyle donatılmış oyun ve rekreasyon hizmetiyle; “Çocuklar Üsküdar’da, Oyun Sokaklarda!” sloganı altında, her çocuğun erişebildiği güvenli ve keyifli oyun oynayabileceği kamusal alanlar oluşturmaya devam ediyoruz.

 

ÇOCUKLAR İSTEDİ, BAŞKAN “HEMEN” DEDİ

 

Huzurtepe Sokak ve çevresindeki konutlarda yaşayan çocuklar, birlikte bir mektup oluşturarak sokaklarında “Oyun alanı” istedi. 

 

Çocuklar, Belediye Başkanımız Sinem Dedetaş’a yazdıkları mektupta “Bizler 3. kuşak olarak babalarımızın, dedelerimizin yaşadığı gibi olmak istemiyoruz.” diyerek kendilerine oyun alanı oluşturulmasını talep etti.

 

Talebi değerlendiren Başkan Dedetaş, “Hemen” diyerek içerisinde çeşitli oyun malzemelerinin yer aldığı, müzik ve eğlendirici aktivitelerin bulunduğu “Gezgin Oyun Parkı” etkinlik serisinin başlatılması talimatını verdi. Çalışmalarını tamamlayan ekipler, Çengelköy Mahallesi Huzurtepe Sokak, 11.00 ile 16.00 saatleri arasında çocukların oyun oynayacakları ve eğlenecekleri bir alana dönüştürdü.

 

ÇEŞİT ÇEŞİT AKTİVİTELERLE EĞLENDİLER

 

“Akıl ve Zeka Oyunları”nın yanı sıra, “Resim Ormanı”, “Sokakta Sanat”, “Geleneksel çocuk oyunları”, “Su oyunları”, “Voleybol”, “Ayak tenisi”, “Minyatür kale” ve “Beceri gelişimi ve Eğitsel oyunlar” olmak üzere birçok aktivite yer aldı. Çocuklar bisikletlerle tur atarken, çalan müziklerle de dans ederek günün tadını çıkardı.

 

“YAĞMUR” BİLE ÇOCUKLARI DURDURMADI

 

Etkinlik gerçekleştiği sıralarda zaman zaman kuvvetli yağış da etkisini gösterdi. Çocuklar yağmur altında futbol oynamaya devam etti.

 

Bazı çocuklar ise önce evinin penceresinden izlediği etkinliğe katıldı. Birbirleriyle keyifli zaman geçiren minikler etkinlikten duydukları memnuniyeti de dile getirdi. 

 

Belediye görevlileri çocuklara kek ve meyve suyu da ikram etti.

 

MEKTUP

 

39 çocuğun imzası ile gelen mektupta şu ifadelere yer verilmişti:

 

“Aşağıda adı soyadı ve imzaları bulunan bizler 877 Ada 1 Parsel’de Huzurtepe Sokak’ta ikamet eden çocuklarız. Mahallemizin, sokağımızın kurulduğu 1964 yılından beri hiçbir çocuk bir oyun alanında oynamadan yetişkin oldular. Bizler 3. kuşak olarak babalarımızın, dedelerimizin yaşadığı gibi olmak istemiyoruz. Her türlü tehlikeyi göze alarak sokak içinde kah araçlardan kah asabi komşulardan azar işiterek, engellenerek büyümek istemiyoruz. Bu arzumuzun siz sayın başkanımız tarafından olumlu değerlendirileceğini biliyor ve umut ediyoruz. Sokağımızda bulunan boş arsalardan herhangi birine oyun planı yapmanızı rica ediyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.